30 Mayıs 2010 Pazar

Lecce ve Cesena Serie A da








Serie b’de son haftaya kadar devam eden şampiyonluk yarışında başarılı olan Lecce ve Cesena önümüzdeki sezon Serie A’da mücadele edecek.

Serie b’de
sezonu lider olarak tamamlayan Lecce ve son haftaya 3. sırada giren ancak 2. Brescia nın ligden düşme mücadelesi veren Padova ya yenilmesi ile ikinci olan Cesena önümüzdeki yıl en son 90-91 yıllarında oynadığı Serie A’da mücadele etmenin mutluluğunu yaşıyor. Yani yaklaşık 20 yıl sonra Serie A ya çıktılar. Bu arada bir dip not
Cesena nın kalesini eski Roma lı 40 lık çınar F.Antonioli koruyor.

En yakın rakibinin 1 puan üstünde ligi tamamlayan Lecce, bir yıllık aradan sonra Serie A’ya döndü. Umarız bu kezde düşmezler yoksa böyle giderse iyice asansör takım hüviyetine dönüşecekler.

Son haftaya 2. giren ancak ligden düşme mücadelesi veren Padova ya yenilerek Serie a nın kapısından dönen Brescia ile birlikte Sassuolo, Torino ve Cittadella arasında oynanacak play-off maçları sonunda lige yükselecek son takım belirlenecek. Torino R.Bianchi li kaliteli kadrosuna rağmen aldığı dengesiz sonuçlarla ancak play-off a girebildi. Bakalım bu kaliteli ama formsuz kadrolarıyla play-off larda ne yapacaklar. Bu arada play-off daki takımlardan Sassuolo ve Cittadella daha önce Serie a da hiç oynamamış buda ilginç bir not.

Salernitana, Gallipoli ve Mantova’nın küme düşmesi kesinleşirken, Triestina ve son hafta Brescia yı Serie a dan eden Padova arasında oynanacak play-out maçı Serie b’ye veda edecek son takımı belirleyecek.


28 Mayıs 2010 Cuma

Euro 2016 da zafer Platini, Sarkozy ve Fransa nın





Tarih 28 Mayıs 2010 Yer Cenevre;

Uefa nın aşırı Fransız Milliyetçisi başkanı Platini fotoğraftaki gibi hafif ezik bir şekilde euro 2016 yı kazandıklarını ilan ediyor ve sonrada Türk basınının kendisine yaptığı eleştirilere cevaben "Türk halkı federasyonuyla gurur duymalıdır, Türkiye bu şampiyonayı düzenlemeye 3 kere aday oldu ama en çok oyu bu sefer aldı" diyebiliyor.

Adam utanmadan Türkiye 3 kere başvurdu diyor ve bizi enayi zannederek ve küçük görerek en çok oyu bu sefer aldınız diyor. Hemde kendi ülkesi bu şampiyonayı en son 1984 de olmak üzere 2 kere düzenlediği halde. Ama kendi bundan hiç bahsetmiyor ne hikmetse.

Adamın bir "sizde uefa başkanı seçebilirseniz ancak o zaman şampiyonayı alırsınız" demediği kaldı. (ki bunuda söylediğine dair haberler var ama bende dinledim röpörtajı ama öyle bişey dediğini duymadım)

Kendisinin seçilmesinde önemli bir payı olan ve beyefendi kişiliği ile tanınan `Şenes Erzik` bile sonunda patlayarak mikrofonlara dile getirdiği cümlelerle adamın ne dolaplar çevirdiğini dolaylı olarak ağza getirir gibiydi...


24 Mayıs 2010 Pazartesi

TSL'de yükselenler, düşenler 2009-2010


Bursaspor

Turkcell Süper Lig
'de son haftaya 2. sırada girmesine rağmen, Fenerbahçe'nin Trabzonspor karşısında puan kaybetmesiyle şampiyonluğa ulaşan Bursaspor, Ertuğrul Sağlam yönetiminde müthiş bir başarıya imza attı. Yeşil beyazlı ekip, Türkiye tarihinde şampiyonluğa ulaşan 5. takım olmayı başardı.

Timsahlar, 2003-2004'te düştükleri Turkcell Süper Lig'e, 2006-2007 sezonunda geri dönmüşlerdi. İlk sezonunu 45 puanla 10. sırada kapatan Bursaspor, 2007-2008'de ise ancak 38 puan toplayarak 13. sırada kalmıştı. Geçtiğimiz sezon yeniden çıkışa geçen yeşil beyazlılar, ligi Galatasaray'ın sadece 3 puan gerisinde, 58 puanla 6. sırada tamamladılar. Bursaspor bu sezon şampiyonluğa 75 puanla ulaştı.
Takımda sivrilen bir oyuncu olmamasına rağmen neredeyse tüm oyuncuların en az orta üstü performansta olmaları bunda en büyük etken oldu. Hatta sezon başı takımdaki en büyük değer olarak gösterilen Sercan Yıldırım ın
performansı şampiyonluğa rağmen geçtiğimiz yılın altında kaldı.

Fenerbahçe

2005-2006 yılında Galatasaray ile birlikte ligin geri kalanına büyük bir fark atan Fenerbahçe, şampiyonluğu son haftada Denizli'de kaybederken, 2. sırayı tam 81 puanla elde ediyordu. Bu, 2005-2006 hariç, son 7 sezonun şampiyonlarının 6'sının puanından daha yüksek bir derece. 2006-2007'de Zico yönetiminde 70 puanla şampiyon olan Sarı Kanaryalar, bir sonraki sezon 73 puanla Galatasaray'ın ardından 2., geçtiğimiz sezon ise büyük bir hayal kırıklığı yaratarak 61 puanla 4. oldular. Bu sezon şampiyonluğu son hafta kaybeden Fenerbahçe, ligi 74 puanla tamamladı.

Sarı lacivertliler, ligi 2. tamamladıkları 2005-2006'da tam 90 gol atıp kalelerinde 34 gol görürlerken; şampiyon oldukları 2006-2007'de ise ancak 65 gol kaydettiler. Fenerbahçe yalnızca 61 puanda kaldığı geçen sezon ise 60 gol kaydedebildi.
Bu sezonda yine düşük sayılabilecek 61 gol atan takımda bu sorunun kaynağı ise ispanyol golcü Guiza nın verimsizliği ayrıca Semih ve Deived in özellikle bu yıl gösterdiği düşük performans.


Galatasaray

Galatasaray'ın 2005-2006 yılında şampiyon olurken topladığı 83 puan, Beşiktaş'ın 100. yılında topladığı 85 puandan sonra, son 10 yılın en yüksek ikinci performansı. Sarı kırmızılılar Gerets ile bir sonraki sezon ise yalnızca 56 puanda kalarak ligi 3. tamamladılar. 2007-2008'de bir kez daha zirveye ulaşan Galatasaray, bu kez 79 puan topluyordu. Geçtiğimiz sezon yalnızca 61 puanda kalarak ligi 5. sırada tamamlayan Galatasaray'ın acısı bu yıl da dinmedi. Sezona çok iddialı giren Cimbom, ligi 64 puanla 3. sırada tamamladı. Hem de ilk 6 haftayı kayıpsız geçmesine rağmen!
Bunda en büyük sebep ise son 2 yılda yönetimin devre arasında yaptığı yanlış hamleler olarak gösteriliyor. geçtiğimiz yıl defans hattı sorunlu olduğu halde eldeki oyuncular yetersizken F.Meira nın satılması, yine bu yıl bu kez forvet hattı sıkıntılı iken Nonda nın satılıp Jo gibi sorunlu bir oyuncunun alınması!


Beşiktaş

2005-2006'ya Rıza Çalımbay ile başlayıp Jean Tigana ile devam eden Kara Kartal, bir üstündeki Fenerbahçe'nin tam 27 puan gerisinde, 54 puanla 3. oldu. Bir sonraki sezon son haftalara kadar şampiyonlukta Fenerbahçe ile çekişen siyah beyazlılar, ligi 61 puanla kapatırlarken, yalnızca 43 golde kalmışlardı. 2007-2008'de 73 puan toplamasına rağmen 3. sırada kalan Beşiktaş, 2009'da 71 puanla şampiyon olurken, yine yalnızca 60 gol kaydediyordu. Bu sezonu 64 puanla 4. sırada tamamlayan siyah beyazlıların, yine en büyük sorunu kaydettikleri gol sayısı olarak göze çarpıyor: 47! .
Özellikle Nobre ve Nihat performanslarıyla hayal kırıklığı yaratırken, forvetlerin yüz akı ise diğerlerinin aksine gösterdiği başarılı performansla Bobo oldu.


Trabzonspor

Son yıllarda ligde umduğu başarıları bir türlü yakalayamayan Trabzonspor, 2006'da 52 puanla 2007'de ise 52 puanla 4. oldu. 2007-2008'de daha da kötü bir sezon geçiren bordo mavililer, toplayabildikleri 49 puanla ancak 6. sırada kaldılar. Bu sezonda, zirveye 30, küme düşme hattına ise 20 puan yakınlıkta bulunuyorlardı. Geçtiğimiz sezon 65 puan toplayarak Fenerbahçe ve Galatasaray'ın önünde 3. olan Trabzonspor, ikinci yarısında Şenol Güneş in gelmesiyle daha iyi performans gösterdiği bu yıl ise 57 puanla 5. sırada kaldı. Bu 5 yıllık dönemde, Karadeniz Fırtınası'nın kaydettiği gol sayıları da 44 ile 54 arasında değişti.


Kayserispor

Hoca değiştirmesine (Ertuğrul Sağlam, Tolunay Kafkas), yıldızlarını (Gökhan Ünal, Mehmet Topuz) satmasına rağmen, Makakula nın onları aratmamasıyla son 5 sezonun en istikrârlı takımlarından biri de Kayserispor oldu. 2005-2006 ve 2006-2007 sezonlarında 51'er puanla ligi 5. sırada tamamlayan sarı kırmızılı ekip, 2007-2008'de 5.'liği bu kez 55 puanla elde ediyordu. Geçtiğimiz sezonu 50 puanla 7. sırada tamamlayan Kayserispor, 2010'da ise ligin ilk yarısını lider bitirmesine rağmen ikinci yarı gösterdiği kötü performansla bir miktar düşerek, 51 puanla 8. sırada kaldı.

23 Mayıs 2010 Pazar

Blackpool Premier Lig de İşte Yeni Bir Peri Masalı


Ve işte Championship play-off larında bir kez daha para ve kadro değil inanç ve azim kazandı. tıpkı geçen yıl Burnley in yaptığı gibi. son 2 yıldır play-off u ligi 6.sırada bitiren takım kazanıyor. yani play-off a son sıradan giren takım. üstelik bu takım potaya son 2 haftada Swensea nin aldığı süpriz yenilgilerle girebildi.


90  milyon sterlin'lik maç Blackpool'un: 3-2


Hoş geldin Blackpool!

İngiltere Championship'te play-off final maçında Blackpool ve Cardiff City takımları Wembley'de karşı karşıya geldi.

İlk yarısı 3-2 Blackpool üstünlüğü ile biten müthiş maçta ikinci yarıda başka gol olmadı ve maç bu sonuçla bitti. Premier League vizesini kapan takım Blackpool oldu.

Blackpool'a Premier Ligi getiren goller 13'te Charlie Adam, 40'ta Fletcher ve 45'te Brett Ormerod'dan geldi. Cardiff City'de 9. dakikada yetenekli isim Michael Chopra ve 37'de Ledley'in golleri yeterli olmadı.

Analizlere göre 90 milyon poundluk maçolarak nitelendirilen karşılaşma 104 milyon poundluk maç olarak belirtilen Şampiyonlar Ligi finaline ekonomik olarak oldukça yakın durumdaydı.

Takımların 11'leri ise şu şekildeydi: Blackpool: Gilks, Crainey, Baptiste, Evatt, Coleman, Vaughan, Adam, Southern, Dj Campbell, Taylor-Fletcher, Ormerod / Cardiff: Marshall, McNaughton, Hudson, Blake, Kennedy, Burke, McPhail, Ledley, Whittingham, Chopra, Bothroyd.

Bu play-off finaliyle birlikte Premier League'e Newcastle United ve West Bromwich Albion'dan sonra yükselen 3. takım .. olmuş oldu. Premier League'e bu sezon veda eden takımlar ise Burnley, Hull City ve Portsmouth olarak belirlenmişti.

http://www.bbc.co.uk/lancashire/content/images/2007/05/28/bfc_group_203_203x152.jpg

Blackpool hakkında:

Adanın kuzey batısında Lancashire bölgesinde yer alan bir sahil yerleşim yeri olan Blackpool'u temsil eden kulüp 1887 yılında kuruldu. Bu yıl Championship'i 6. sırada bitirerek play-offlara katılan Blackpool'un tarihindeki en büyük başarısı 1953 yılında kazandıkları FA Kupası. 2007 yılında 2.Ligden sayılan Championship'e yükselen Blackpool'da teknikdirektörlüğü Mayıs 2009'da takımın başına geçen Ian Holloway yapıyor. İngiliz ekibi tarihinde ilk kez Premier League'de mücadele edecek. Takımın renkleri ise Portakal turuncusu ve beyaz şeklinde...

Kadrosuna baktığımızda ise takımın yükünü çeken oyunculardan 2 si olan dj Campbell (leicester c.) ve S. dobbie (swensea) nin rakiplerinden kiralık olmasıda çok ilginç bir nokta. takımın kaptanı Charlie Adam ise Rangers alt yapısında yetişmiş fakat kendini yeterince gösteremiyince blackpool un yolunu tutmuş, aslında blackpool için üst düzey sayılabilecek bir oyuncu. sezon başı sivasspor dan kaçan Hameur Bouazza ise sezon içinde bu takımda oldukça iyi maçlar çıkarmasına karşın play-off larda sakatlığı nedeniyle oynayamadı.

http://www.sportabars.lv/galerija/cache/Blackpool-FC-Wembley/img_1189566906_225.jpg_620.jpg

bir diğer ilginç nokta ise aynı bölgeden komşusu sayılabilecek Burnley in kendileri gibi ilk kez çıktıkları premier ligden düşmesi ve yerini komşuları Blackpool a bırakması.

Takımı alt liglerden alıp buralara kadar gelmesinde en büyük pay sahibi ise takıma yatırım yapan Letonya lı işadamı olan başkanları.

Önümüzdeki yıl premier ligde tutunmaları ise zor olacak ama alacakları bu iyi parayla ligden düşselerde uzun vadede stat,tesis,altyapı gibi birçok yatırım yapabilecekler. ayrıca ligden düşseler bile bir yılda olsa 140000 nüfuslu bu küçük sahil kasabasına her hafta birçok ünlü takımın ve oyuncunun gelmesiyle oluşacak heyecanda buna değer. tıpkı burnley in bir yılda yaşadığı gibi...




Turkcell Süper Lig'de yabancı oyuncular 2009-2010


Şampiyon Bursaspor’a göre yabancı isimlerden daha fazla faydalanan takımların sezonu kupasız kapatması ligimizde altyapıya ne kadar önem verilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne koyuyor…

Turkcell Süper Lig’de 2009-2010 sezonunda en fazla forma giyen oyuncular sıralamasında ilk onda sadece üç yabancı yer aldı. Bu isimler Kayserispor kalecisi Souleymanou Hamidou, Eskişehirspor kalecisi Vanja Ivesa ve Beşiktaş'ın stoperi Tomas Sivok olurken geçtiğimiz yıl bu rakam 6’ıydı. Turkcell Süper Lig’in geneline baktığımızda ise takımlarında en fazla forma giyen oyuncular listesinde 59 yabancı futbolcu kendisine yer buldu.

Bursa'nın başarısında yerliler pay sahibi

Şampiyon Bursaspor’da en fazla forma giyen oyuncular sıralamasında ilk onda 3 yabancı futbolcu yer alırken, geçtiğimiz yıl bu rakam 2’de kalmıştı. Bu da gösteriyor ki yeşil-beyazlıların başarısında özellikle yerli oyuncular önemli bir yere tutuyor. Bursaspor'da sezon boyu forma giyen yabancı oyuncular Ivankov ve Ergic olurken, Zapotocny ve Batalla'nın da kritik anlarda takıma katkı yaptığını belirtmek gerekiyor.

Beşiktaş'ın yabancıları aktif

Geçen yılın şampiyonu Beşiktaş’ta ise geçen yıl olduğu gibi 6 yabancı oyuncu en fazla forma giyen 10 futbolcu arasında yer aldı. Karakartal’ın bu yılki 6 ismine baktığımızda sadece Tello ve Bobo’nun ofansif oyuncu olduğunu görüyoruz. Ama geçen yıl bu isimler arasında Holosko da yer almayı başarmıştı. Bu durum Beşiktaş’ın bu sezon gol yollarında çektiği sıkıntıyı en bariz bir şekilde ortaya koyan istatistik olabilir.

Fenerbahçe'nin yabancıları

Lig ikincisi Fenerbahçe ise bu sezon en fazla forma giyen 10 futbolcu sıralamasına 6 isim soktu. Geçen yıl bu rakam 5’te kalmıştı. Bu istatistik bize geçen yılı 4’üncü sırada tamamlayan takımın bu listeye bir isim daha soktuğunda neler yapabileceğini gösteriyor olabilir. Ancak yabancı kısıtlaması olduğu için sarı lacivertlilerin bu sıralamaya 7’inci bir ismi sokması imkânsız gözüküyor. Bu durumda olaya yerliler açısından bakmamız gerekebilir. Hem Beşiktaş’ta hem de Fenerbahçe’de yerli isimlerin yabancı meslektaşlarına göre gerilerde kalması iki takımın da daha kaliteli yerli ayaklara ihtiyaç duyduğunu işaret ediyor.

Yabancıların sakatlıkları Cimbom'u etkiledi

Geçen yılın 5’incisi bu sezonun 3’üncüsü Galatasaray’da ise en fazla forma giyen yabancı futbolcuların iki sezonda da kaleciler olması dikkat çekiyor. Ancak sarı kırmızılılarda ara transferde yaşanan yabancı sirkülasyonu ilk ona sadece 3 isim sokmalarına sebep oldu. Geçen yıl ise bu rakam 5’ti. Bu durum Galatasaraylı yabancı futbolcuların yaşadığı sakatlık sorunlarından kaynaklandı. Elinde müthiş bir yerli oyuncu potansiyeli bulandıran takımın yabancı oyuncularda da istikrarı yakalaması bütün sorunlarını giderebilir.


Yanlış transferin faturası

Trabzonspor
ise geçen yıl lig üçüncüsü olmuştu ve 4 yabancı futbolcusunu ilk onda kullanmayı başarmıştı. Bu yıl ise bu rakam 3’te kaldı. Ayrıca bu üç ismin geçen yıl da takımda yer alan oyuncuların olması Trabzonspor’un bu sezon yabancı transferde yanlış adımlar attığının bir göstergesi.

Sivas karavana attı

Geçtiğimiz yılın sürpriz takımı Sivasspor, bu sezon en fazla forma giyen ilk on oyuncusunun arasına yabancı bir ismi katamayan tek takım oldu. Geçen yıl 4 futbolcusu bu listede yer alan Sivasspor, bu sezon yabancı transferde en başarısız olan takım olarak dikkat çekti. Bu başarısızlık geçen yıl şampiyonluğu kovalayan takımın bu sezon küme düşme tehditi yaşamasına da sebep oldu.


Kadroları yabancı futbolculardan geçilmeyen takımlarımızda sezon sonundaki tabloya baktığımızda yabancı futbolcularından en çok verim alan iki takımın bile sezonu kupasız kapatması ve sadece 3 yabancısından istikrarlı bir şekilde faydalanan Bursaspor'un şampiyon olması kulüplerimizin alt yapılarını yeniden gözden geçirmesinin bir başlangıcı olabilir.



16 Mayıs 2010 Pazar

Bursaspor devriminin hikâyesi


İşte 5. Büyüğün hikâyesi

Bursaspor taraftarları


2009-2010 sezonunu hiçbir futbolsever unutamayacak. Bu müthiş sezonu zaferle kapatan Bursaspor, en üst lig tarihinde 4 Büyükler dışında şampiyonluk yaşayan ilk ekip oldu. Yeşil-beyazlılar, son haftaya kadar kovaladıkları şampiyonluğa, son hafta Fenerbahçe'nin Tranzonspor'la berabere kalmasıyla ulaştılar.

Türk futbolunda artık klasik deyimle bir 'Bursaspor realitesi' var. Belki şu söylenebilir: Türkiye'de bundan sonra "5 Büyükler" var. Güney Marmara'nın kuşkusuz en güçlü ekibi olan yeşil-beyazlı takım, 2009-2010 sezonunda Türkiye'nin büyük takımlarını bile kıskandıracak ölçüde parlak bir görüntü verdi ve muhteşem bir zafere ulaştı. Uzun haftalar boyunca lider kalan ve şampiyonluk yarışından kopmayan Bursa, 31. haftada kaptırdığı birincilik koltuğunu, Fenerbahçe'nin son hafta Trabzonspor'u yenememesiyle bu büyük gururu elde etti. Bursa takımı, "Eninde sonunda nefesi tükenir" diyenleri de yanılttı, klasik tabirle "tarihi yeniden yazdı". Sırasıyla Gaziantepspor, Ankaragücü, Gençlerbirliği ve Sivasspor'un zorladığı koltuğa ulaşmasını bilen ve önümüzdeki sezonlarda da iddiasını sürdüreceğe benzeyen takım, Bursaspor oldu.

Transferler ilk bakışta dikkat çekmedi bile

Sezon öncesi transfer döneminde aslında pek de yankı uyandıran işler yapmadı yeşil-beyazlılar. En azından, o sıralarda, normal boyutta transfer olarak düşünüyorduk yaptıklarını. Trabzonspor'la yolları ayrılan Hüseyin Çimşir'i ya da Beşiktaş'ta istenmeyen Zapotocny'yi almaları eşyanın mantığıydı. Değerleri sonradan ortaya çıkan Pablo Batalla ve Ivan Ergic'se görece kapalı kutuydu çoğumuz için. Kayserispor'dan alınan Turgay Bahadır'ın bu kadar parlak bir transfer olacağını hele, hiç öngöremezdik. Transfer döneminde Bursaspor'un belki de en büyük başarısı, özellikle de Fenerbahçe ve Galatasaray'ın çok istediği Sercan Yıldırım'ı elinde tutmasıydı.

Bursaspor'un sezon öncesi transferlerinden Ergic, Zapatocny ve Hüseyin

Başlangıç beklenenden kötüydü

Lige de "İşte budur!" diyebileceğimiz bir başlangıç yapmadı aslında yeşil-beyazlılar. İlk hafta Kasımpaşa'yı evinde 2-1'le geçen Bursaspor, beşinci haftaya geldiğimizde 2 galibiyet 2 yenilgi ve 1 beraberlikle 7 puana ulaşabiliyor ve sıralamanın 11. basamağında kendisine yer bulabiliyordu. Bu periyotta Fenerbahçe ve Eskişehirspor'a yenilmiş, Tranzonspor'la berabere kalmış ve Kasımpaşa dışında bir tek Ankaragücü karşısında 3 puan yüzü görebilmişti.

Muhteşem seri

Ne olduysa, bundan sonraki 5 haftada oldu. Volkan Şen, Ömer Erdoğan gibi futbolcuların fenomenleşmeye başlaması, Ergiç, Batalla gibi oyuncuların takıma yavaş yavaş adapte olması ve 7. hafta oynanan Diyarbakırspor maçında Sercan'ın sakatlanıp uzun süre sahalardan uzak kalması nedeniyle kendisine ilk 11'de yer bulmaya başlayan Turgay Bahadır'ın, beklenenin çok ötesine geçmesiyle Bursaspor, ikinci 5 haftalık periyodu kayıpsız atlatıyordu. Sırasıyla Sivas, Diyarbakır, Manisa ve Denizli'yi deviren Timsahlar, bu seriyi, iç sahada elde ettikleri 6-0'lık Büyükşehir Belediyespor zaferiyle taçlandırmış ve puan cetvelinde bir anda ikinci sıraya yerleşmişlerdi.

Devleri yendiler, devreyi üçüncü kapattılar

İlk yarının kalan bölümünde görece inişli çıkışlı bir grafik çizmesine karşın, bu periyotta da G.Saray'ı iç sahada 1-0 ve Beşiktaş'ı dış sahada 3-2'yle yenip devreyi kapatan Ertuğrul Sağlam'ın öğrencileri, 17. hafta sonunda puan cetvelinin 3. sırasında, lider Fenerbahçe'nin yalnızca 2 puan gerisinde yer alıyor ve tatile bir hayli mutlu çıkıyordu.

Fark açıldı, umutlar giderek arttı

İlk yarının son haftasında oynanan Beşiktaş maçı da dahil edildiğinde, daha sonra tam 10 hafta boyunca yenilgi yüzü görmeyen Bursaspor, bu bölümde 8 galibiyet ve 2 beraberlik görmüştü. Bursa takımı, özellikle de 22. haftada, daha sonra şampiyonluk yarışındaki tek rakibi hâline gelen Fenerbahçe'yi deplasmanda, 2-0 yenik duruma düştüğü maçta 3-2 yenmiş ve bu maç, 2009-2010 sezonunun unutulmaz çarpışmaları arasında yerini almıştı. Bursa takımı 24. haftada, G.Saray'ın iki puan önünde liderlik koltuğuna yerleşerek, dev rakiplerini iyiden iyiye korkutmaya başladı.

3-2'lik Fenerbahçe galibiyeti unutulmayacak

26. haftada gelen Denizlispor galibiyetiyle puan farkı 5'e çıktı. Yoksa, Bursaspor şampiyon mu olacaktı?

Belediye yenilgisi şoke etti

Herkes bu soruya odaklanmış ve Bursaspor'un müthiş yükselişini konuşurken, 27. haftada hiç beklenmedik birşey oldu. Kendisine kıyasla zayıf rakibi Büyükşehir Belediyespor'la Atatürk Olimpiyat Stadı'nda karşılaşan Yeşil-Beyazlılar, tribünleri dolduran onbinlerce Bursaspor taraftarı önünde Belediye'ye takılıyor ve karşılaşmadan 2-1'lik yenilgiyle ayrılıyordu. Bursa takımı için kırılma haftası, işte buydu. Zira aynı hafta Fenerbahçe, deplasmanda G.Saray'ı yeniyor ve 3 puan farkla ikinci sıraya yerleşiyordu.

İpler Fener'in eline geçti ama...

Yine de moralini bozmayıp yoluna devam etmek isteyen Bursaspor, 28. haftada Antalyaspor'u yenerken, 29'da Gençlerbirliği deplasmanından 0-0'lık beraberlikle döndü. Artık her maçını kazanan Fenerbahçe, işte bütün bu puan kayıplarından yararlanarak Bursa'nın ensesine yapıştı. Bursa takımı son ciddi puan kaybını, birçoklarınca sezonun en iyi maçı olarak değerlendirilen G.Saray karşısında yaşamış ve Sami Yen'den de 0-0'lık eşitlikle dönmüştü. 31. hafta itibariyle, yani bitime yalnızca 3 hafta kala ipler artık Fenerbahçe'nin eline geçmişti.

Bursa takımı 32. haftada Kayserispor'u 2-0'la geçti. 33. haftayıysa, fikstüründe küme düşürülen Ankaraspor'un yeralması nedeniyle bay geçti ve otomatik olarak 3 puan aldı.

Artık her şey, 34. ve son hafta belirlenecekti. Bu unutulmaz haftaya Bursaspor 71 puanla Fenerbahçe'nin 1 puan gerisinde girdi. Bursa takımı Beşiktaş'ı, Fenerbahçe'yse Trabzonspor'u ağırlayacak ve şampiyon, işte bu iki maçın sonucuna göre belirlenecekti. Hemen tüm futbol otoriteleri, Fenerbahçe'nin şampiyon olacağını öne sürüyor; hattâ bir kısmı, sarı-lacivertlilerin 33. haftada Ankaragücü'nü 3-0 yenmesinin ardından "Fenerbahçe şampiyon oldu" başlıklı yazılar yazıyordu.

Bursaspor sezonun son maçında Beşiktaş'ı 2-1 yenerek şampiyon oldu


Öyle olmadı. Bu tarihî son haftada Bursaspor, Beşiktaş'ı 2-1 yenerken, haftaya lider giren Fenerbahçe, Trabzonspor karşısında sayısız gol pozisyonunu değerlendiremeyerek 1-1'lik skora boyun eğiyordu.

Böylece Bursaspor, Türk futbol tarihinde Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor dışında şampiyonluk ipini göğüsleyen ilk takım oldu.



15 Mayıs 2010 Cumartesi

Nottingham forest-Blackpool maçı



Blackpool'un yeni bir peri masalını başlatıp premier lige yelken actigi karsilasma olmustur.

hull city ve burnley gibi yine geçmişte watford gibi en az şans verilen takım premier lige çıkmak üzere. üstelik belkide hem ait olduğu sahil kasabası olarak hemde takım olarak ligin en küçük takımlarından olan blackpool bakalım bu yeni peri masalını yazabilecek mi?

http://www.nottinghamforest.co.uk/javaImages/c1/b1/0,,10308~4239809,00.gif

bu arada sezon başı sivasspor dan kaçan hameur bouazza da bu takımın kadrosunda.

gordon milne'in de bir donem formasini giydigi bu guzel kulup premier lig'e cikarsa marmarisspor'un super lig'de oynamasi ayarinda bir basari olur.

komşusu preston'lular kiskançliktan öluyodur şimdi, sen ingiltere ligi'nin ilk şampiyonu ol championship'te oyna, el kadar komşun blackpool premier lig'e ciksin. tabi finalde cardiff i geçebilirlerse.

bu başarının sırrı Letonyalı sahip Valeri Belokon'a ait. 30 yıldır ikinci kademeye bile çıkamayan takım, yapılan yabancı sermaye yatırımı sayesinde 2007 yazında Championship'e yükseldi.

Nottingham Forest ise iki yıldır iyi yatırım yaptı, ama yine başaramadı. İlk yarı turu getirecek skoru elde ettiler ama arıza adam DJ Campbell ikinci yarı muhteşem oynadı ve maç 3-4 bitti. bir ara müthiş bir form yakalamışlar ve WBA nın ikinciliğini bile almışlarken özellikle deplasmanlarda kaybettikleri maçlarla ligi WBA nın gerisinde üçüncü bitirdiler ve favori oldukları play-off larada ilk turda veda ettiler. Billy Davies Derby ile yaptığını bu kez yapamadı. artık seneye bakacaklar...


play-off un finali ise
22 Mayıs'ta Wembley'de Cardiff City ile Blackpool arasında olacak...


14 Mayıs 2010 Cuma

Ümit Milliler ve Bundesliga daki Türk Gençlerimiz



Ümit Milli lerin son kadrosu açıklandı ve bu kadroda bundesliga dan Tolgay Ali Arslan ( Hamburg), Deniz Yılmaz (B.Münih) ve Burak Kaplan ( B.Leverkusen) da var. bu oyuncuları bundesligadan milli takıma kazandıranları tebrik ediyorum. bu yıl iyi iş yapan oyuncular bunlar.
Özellikle burak kaplan çok önemli bir oyuncu olabilir. Birde tunay torun
( Hamburg) vardı ama sakatlanmış yoksa oda olurdu bu takımda. bu yıl hamburg da tolgay dan daha çok forma şansı bulmuştu.



-Burak Kaplan-

Ama işte bundesliga da oynayan daha birçok türk genç oyuncu var:

ömer toprak (freiburg), ilkay gündoğan
(nürnberg), taner yalçın (köln), deniz naki (st.pauli), mehmet ekici (b.münih), yasin öztekin (b.dortmund), cenk tosun (e.frankfurt), güngör kaya (nürnberg)... gibi oyuncuların bizi seçmemesi üzücü.

özellikle defansif oyuncu ömer toprak ve iyi bir ofansif olan mehmet ekici milli takıma ilaç olabilirdi. ama bu oyuncular alman a milli olmadıkları için hala türk milli takımını seçebilirler. önemli olan bu oyuncuları ikna edebilecek şartları oluşturmak. şu anda kesin kaçırdığımız 2 oyuncu var mesut ve serdar taşçı.


[omertoprak77777.jpg]


-Ömer Toprak-


7 Mayıs 2010 Cuma

Tuncay Şanlı ve Son Vukuatları


Sezon başındaki ilk vukuatından sonra star tv de ertem şener in konuğu olmuştu sanırım manchester- bjk maçıydı ve kendisinin hiçbir zaman problem çıkaran bir futbolcu olmadığını söylemişti ve türk basınının olayları abarttığını söylemişti.

Ama gördük ki sezonun devamında neredeyse her stoke city maçında oyundan alındığında problem çıkarıp soyunma odasına gitti. tuncay şunu anlamak istemiyor ki ricardo fuller ve mahamadou sidibe bu takımda ikinci ligden beri uzun yıllardır oynuyor ve ,
mahamadou sidibeonları ilk yılında kesmesi kolay değil.

toke's Tuncay Sanli runs to the tunnel


Tamam takımı pek iyi yönettiği söylenemeyen tony pulis tarafından iyi oynadığı maçlardada oyundan çıkarıldı ama tuncay bu oyunculardan iyi mi dersek tartışmaya açık olur kesin iyi diyemeyiz.




Ha tuncay forvet değil derseniz bu takımda forvetten başka bir yerde düşünülemeyeceğini buraya gelmeden anlamalıydı.

Galiba o dandik boro takımında çok fazla 11 de yer bulması onu olumsuz etkiledi ve kendini olduğundan daha yukarıda gördü.

Popüler Yayınlar

Canli Sonuçlar


=> LÜTFEN kaydırma çubuklarını hareket ettiriniz <=